Ana içeriğe atla

Yüzyıl önce bugün (Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ekseninde)

Bu blog sayfası, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile birlikte başlayan ve Cumhuriyetin kuruluşuna kadar devam eden sürecin yüzüncü yılını yaşadığımız bu dönemde, yüzyıl önce yaşanan tarihsel olayları hatırlamak amacıyla kurulmuş amatör bir sayfadır. Her ne kadar titiz bir çalışma ile paylaşımları yapmaya çalışsam da olabilecek hatalı noktaları bildirmenizi ve düzeltmenizi rica ederim.

Bu Blogda Ara

Ana Sayfa

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tümünü göster

Kayıtlar

31 OCAK 1922 ÇARŞAMBA

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

30 OCAK 1922 SALI

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

28 OCAK 1922 PAZAR

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

27 OCAK 1922 CUMARTESİ

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

25 OCAK 1922 PERŞEMBE

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

23 OCAK 1922 SALI

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

22 OCAK 1922 PAZARTESİ

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

21 OCAK 1922 PAZAR

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

19 OCAK 1922 CUMA

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

18 OCAK 1922 PERŞEMBE

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

16 OCAK 1922 SALI

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

15 OCAK 1922 PAZARTESİ

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

14 OCAK 1922 PAZAR

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

12 OCAK 1922 CUMA

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

11 OCAK 1922 PERŞEMBE

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

10 OCAK 1922 ÇARŞAMBA

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

9 OCAK 1922 SALI

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

7 OCAK 1922 PAZAR - "Kemalistler Anadolu'nun tam bağımsızlığını istiyorlar"

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

6 OCAK 1922 CUMARTESİ

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

5 OCAK 1922 CUMA

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

4 OCAK 1922 PERŞEMBE

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

3 OCAK 1922 ÇARŞAMBA

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

1 OCAK 1922 PAZARTESİ

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Diğer yayınlar

Arşivleme

Mayıs 20249
Nisan 202413
Mart 20248
Şubat 202419
Ocak 202421
Aralık 202314
Kasım 202314
Ekim 202316
Eylül 202313
Ağustos 202318

Daha fazla göster Daha az göster

İNTERNET SAYFASINA GİTMEK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

http://www.riyadakpinar.com.tr

Riyad AKPINAR

Profili ziyaret edin

Diğer dillere çeviri

Arşivleme

Mayıs 20249
Nisan 202413
Mart 20248
Şubat 202419
Ocak 202421
Aralık 202314
Kasım 202314
Ekim 202316
Eylül 202313
Ağustos 202318

Daha fazla göster Daha az göster

En çok okunanlar

Mustafa Kemâl Paşa ve Dağ başını duman almış marşı

Mustafa Kemâl Paşa ve Dağ başını duman almış marşı 25 Mayıs günü Havza’ya doğru üç araba ile yola çıkan Mustafa Kemâl Paşa ve kurmayları, yolda devamlı bozulan arabaları yüzünden sıklıkla durmak zorunda kalıyorlardı. Son bozulduğunda ise ne yaptılarsa arabayı çalıştıramamışlardı. En yakın köy Karageçmiş Köyü’dür ve yarım saat yürüme mesafesindedir. Köye kadar yürüyerek gitmeyi ve oradan bir araba tutmayı kararlaştırırlar. Yokuş yukarı yürümeye başlarlar. Mustafa Kemâl daha Şişli’den ayrılmadan önce bir törende öğrenci gençlerin söylemiş olduğu ve duyduğunda çok hoşuna giden marşı anımsar. Arkadaşlarına dönerek “Size yorulmamanız için bir çare önereceğim. Dağ başını duman almış marşını biliyor musunuz?” diye sorar. Hepsi birbirinin yüzüne bakar. Hiçbirisi tam olarak bilmiyordu. Bunun üzerine kendi gür ve dinç sesiyle, notasını da tekrarlayarak söylemeye başlar: Dağ başını duman almış, Gümüş dere durmaz akar. Güneş ufuktan şimdi doğar Yürüyelim arkadaşlar. Sesimizi y

Mustafa Kemal Paşa – Kont Sforza ve İtalya ilişkisi

Mustafa Kemal Paşa – Kont Sforza ve İtalya ilişkisi İşgal döneminde İstanbul’da görevli olan İtalyan komiser, Kont Carlo Sforza idi. (İngiltere’nin Amiral Calthorpe, Fransa’nın Amiral Amet idi) Daha önce yapılmış anlaşmalara rağmen, Paris Konferansı’nda Ege Bölgesi’nin işgalinin Yunanlılara verilmek istenmesi Kont Sforza’yı ve İtalya’yı fazlasıyla rahatsız etmişti. Kont Sforza bunun önüne geçebilmek için çalışıyordu. Mustafa Kemal Atatürk, anılarını anlattığı Falih Rıfkı Atay’a, İtalyan bir arabulucunun gelip İzmir’de Yunanlılara karşı düzenlenecek bir direnişin başına geçebileceğini önerdiğini, bunun üzerine Kont Sforza’yı ziyaret edince, onun, sözlerini sadece, İtalyan Büyükelçiliği tarafından yaşamının koruma altına alınabileceği önerisiyle sınırlandığını görerek şaşırdığını ve bu öneriyi reddettiğini anlatmıştır. Sforza ise anılarında, İngilizlerin Mustafa Kemal Paşa’yı da tutuklayıp Malta’ya götürecekleri haberi yayılmaya başlayınca (hatta bu konuda paşanın tutuklanmasın

23 MAYIS 1919 CUMA - Sultanahmet mitingi

23 MAYIS 1919 CUMA Mustafa Kemâl Paşa Ankara’da bulunan 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa’ya Samsun’a geldiğini, kendisiyle daha sıkı temasta bulunmak istediğini ve İzmir bölgesine dair alabileceği bilgiden haberdar edilmesini bildiren bir telgraf gönderir. “Samsun’a geleli beş gün oluyor. Zat-ı Âlinizle sıkı temasta bulunmak ve ahval ile sıhhat ve afiyetinizden ve İzmir havalisine dair daha kolaylıkla alabileceğimiz malûmattan civar kolordumuzun aksamı kâmilen Ankara’ya gelmeğe muvaffak olabilecek midir? Canik Livası’nın asayişi yolunda değildir. Üçüncü kolordu kumandanlığına beraberimizde gelen miralay Refet Bey Canik Müstakil Mutasarrıflığına vekaleten deruhte eylemiştir. Bir iki güne kadar Samsun’dan karargâhımla beraber muvakkat işim için Havza’ya gideceğim. Her halde Samsun’dan hareketimden evvel beni tenvir edecek bir telgraf namenize intizârın gözlerinizden öperim.” Kâzım Karabekir Paşa’ya gönderdiği telgraf ile mitingler yapılarak İzmir’in işgalinin protesto e

Ahmet Kemal Bey (Kara Kemal)

Ahmet Kemal Bey (Kara Kemal) Olayları daha iyi anlayabilmek için, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmadan önce İstanbul'da kendisi ile birlikte çalışan ve destek verenleri tanımakta yarar vardır. Kesin bir bilgi olmamakla birlikte kendisinin mahkemelere verdiği bilgilerden yola çıkarak 1875 veya 1876 doğumlu olduğu sanılmaktadır. II. Meşrutiyet öncesinde posta idaresinde müsevvit (posta müdürünün müsvedde yazılarını temize çeken memur) olarak çalışmıştır. Meşrutiyet sonrasında da çeşitli yerlerde posta memurluğu görevinde bulunmuş, Serez postanesinde (günümüzde Yunanistan sınırları içerisinde) çalışırken kendisi gibi posta memuru olan Talat Bey ile tanışmıştır. İttihat ve Terakki Partisinin 1909 yılında Selanik’te yapılan kongresine İstanbul delegesi olarak katılmış ve bu kongrede Ziya Gökalp, Mustafa kemal gibi kendisinin de yıldızı parlamıştır. Çevresinde “Kara Kemal” veya “küçük efendi” (partide “büyük efendi” Talat Paşa’dır) lakapları ile tanınmış

17 KASIM 1918 PAZAR

17 KASIM 1918 PAZAR Minber gazetesinin 17 Kasım 1918 tarihli nüshasında “Mustafa Kemal Paşa ile Mülakat” adı ile bir yazı yayınlanmıştır. Minber gazetesi yayın hayatına 1 Kasım 1918’de başlamış, 22 Aralık 1918’de son yayımını yapmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Ali Fethi (Okyar) Bey gazetenin ortaklarıdır. Gazetede günlük siyasi ve ekonomik haberlerin yanısıra Mustafa Kemal Paşa’nın 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelişi ve padişahla yaptığı görüşmelerle ilgili haber ve yine kendisi ile yapılan iki ayrı mülakat yayımlanmıştır. Gazete özellikle bugünlerde Tevfik Paşa Kabinesinin güven oyu almasını önlemek için, kabineye yönelik eleştirilere ağrılık vermiştir. Minber gazetesinde “Hatib” takma adıyla çıkan yazıların da Mustafa Kemal Paşa’ya ait olduğu yönünde bir takım tartışmalar vardır. Fethi Okyar anılarında, gazete çıkarma önerisinin Mustafa Kemal Paşa’dan geldiğini ve Paşanın kendisine; “İzzet Paşa iktidarda kalsa bile muhâliflerin tazyikine dayanamayacak, Padişah kabinedeki İtt

23 EKİM 1919 PERŞEMBE - Sait Molla: "İngiliz Muhipleri Cemiyeti genişliyor!"

23 EKİM 1919 PERŞEMBE Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey’in Tasvir-i Efkâr gazetesinde “Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey’le mülâkat” adlı üç sayı süren yazı dizisi başlar. Sait Molla, Rahip Frew’ya bir mektup yazar: “Adamlarım, Ankara ve Kayseri’de çalışıyor. İngiliz Muhipleri Cemiyeti genişliyor. Köylerde el altından çalışmaya başladık. Tertiplerimiz verimli sonuçlar verecek. Yeni ödenek gönderiniz.” Kaynakça: 1-Kaynakçalı Atatürk günlüğü, http://atam.gov.tr/wp-content/uploads/KAYNAKÇALI- ATATÜRK-GÜNLÜĞÜ1.pdf 2-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008 3- Salih Karaoğlu, Kurtuluş Savaşı Destanı, 2010

Havza yolunda tarladaki köylünün hikayesi

Tarladaki köylünün hikayesi 25 Mayıs günü Havza’ya doğru üç araba ile yola çıkan Mustafa Kemâl ve kurmayları, yolda devamlı bozulan arabaları yüzünden sıklıkla durmak zorunda kalıyorlardı. Kavak bucağına doğru tırmanırken araba yine bozulur. Mustafa Kemâl Paşa ve arkadaşları arabadan iner ve biraz ötede tarlada çift sürmekte olan köylünün yanına giderler. Selamlaştıktan biraz sohbet ettikten sonra paşa sözü memleketin içinde bulunduğu duruma getirir ancak köylü pek oralı olmaz. Bunun üzerine paşa: “ Hemşeri... düşman Samsun’a asker çıkaracak belki buraların hepsini ele geçirecek, sense rahat rahat toprağı sürüyorsun ” der. Köylünün bu sözlere tepkisi ise -yıllardır süren savaşlar nedeniyle Türk köylüsünün durumunu özetleyecek şekilde- şöyle olur: “ Paşa, paşa, sen ne diyon. Biz, üç kardeştik iki de oğul vardı. Yemen’de, Kafkas’ta, Çanakkale’de hepsi elden gitti. Bir ben kaldım. Ben de yarım adamım. Evde sekiz öksüz ile üç dul kalmış kadın var. Hepsi benim sabanımın ucuna ba

Mehmet Arif AYICI

Mehmet Arif AYICI Olayları daha iyi anlayabilmek için, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte 19 Mayıs 1919 günü Samsun'a çıkan subayları tanımakta yarar vardır. Mehmet Arif Ayıcı 1882 yılında Adana’da doğdu. 1902 tarihinde Harp Okulu’nu,1905 yılında ise Harp Akademisi’ni bitirdi. 1909-1911 yılları arasında Almanya’da eğitim gördü. Balkan Savaşı ve Çanakkale Savaşı’nda bulundu. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa ile birlikte, 9’uncu Ordu Müfettişliği Kurmay 2’nci Başkanı olarak Samsun’a çıktı. Nisan 1920’de 11’nci Tümen Komutanlığı’na atandı. Pozantı Kuşatması ve Düzce isyanının bastırılmasında görev aldı. Bu esnada İnegöl yakınlarındaki Boğazova ormanlarında bulduğu ayıyı yanına alıp beslediği için kendisine “Ayıcı Arif” lakabı verildi. Birinci ve İkinci İnönü Savaşına katıldı. Daha sonra 3’ncü Grup Komutanı olarak Kütahya – Eskişehir muharebelerinde görev aldı ancak burada yaptığı ciddi askeri hatalar nedeniye İsmet Paşa tarafından görevden alındı, Başkomutanlık Genel Sekreter

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN YAZDIĞI ESERLER

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN YAZDIĞI ESERLER Hayatı boyunca yaklaşık olarak 4 bin adet kitap okuduğu tahmin edilen Mustafa Kemal Atatürk, 1908-1918 yılları arasında askerlik mesleği ile ilgili olarak kendi deneyimlerini aktaran çeşitli kitaplar yazmış, yabancı dildeki bazı kitapların çevirisini yapmış, günlük tutmuş ve not defteri kullanmıştır. Ayrıca Cumhuriyet’in ilanından sonra da başta Nutuk olmak üzere çeşitli eserler kaleme almıştır. Bunların bazıları yazdığı dönemde basılmıştır, bazıları ise daha sonraki yıllarda derlenerek Afet İnan ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından basılmıştır. Bu eserler: 1-Takımın Muharebe Talimi (Selanik Asır Matbaası, 1908) (Almancadan çeviri), 2- Cumali Ordugâhı (Selanik, 1909), 3- Birinci ta’biye meselesinin halli (1911), 4- Tabiye Tatbik ve Seyahati (Selanik, 1911), 5- Bölüğün Muharebe Talimi (1912) (Almancadan çeviri), 6- Taktik Meselesinin Çözümü ve Emirlerin Yazılmasına İlişkin Öğütler (Edirne Sanayi Mektebi Matbaası, 1916), 7- Ta’lîm ve T

2 ARALIK 1922 CUMARTESİ - Seçim Kanunu’nun değiştirilmesi hakkında kanun teklifi

2 ARALIK 1922 CUMARTESİ Mustafa Kemal Paşa, üç milletvekilinin teklif ettiği Seçim Kanunu’nun değiştirilmesi hakkında kanun teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmesi esnasında şu konuşmayı yapar: “Bu kanun teklifi, doğrudan doğruya benim şahsımı vatandaşlık hukukundan düşürme amacına yöneliktir. Bu maddenin istediği şarta sahip bulunmuyorsam, yani, beş sene sürekli olarak bir seçim bölgesinde oturamamış isem, o da bu vatana yaptığım hizmetler yüzündendir. ...Beni vatandaşlıktan düşürme yetkisi bu efendilere nereden verilmiştir? Bu kürsüden resmen yüksek heyetinize ve bu efendilerin seçim çevreleri halkına ve bütün millete soruyorum ve cevap istiyorum!”. Kaynakça: 1-Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007 2-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008 3- Salih Karaoğlu, Kurtuluş Savaşı Destanı, 2010

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir