20 EYLÜL 1921 ÇARŞAMBA - Mustafa Kemal Paşa'dan orduya bildirge

20 EYLÜL 1921 ÇARŞAMBA

Mustafa Kemal Paşa, “Gazi” unvanı ve “Mareşal” rütbesinin verilişi nedeniyle orduya bir bildirge yayınlar:

“...Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakârlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım”.(a)

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Sakarya Zaferi sebebiyle Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya şu telgrafı gönderir:

“Meclis, yüce ve saygıdeğer Başkanlarının, düşman ordusunu bozguna uğratan dahiyane karar ve önlemleri sayesinde kazanılan bu büyük zaferle kıvanç duymaktadır”.

 

(a)

Kendisine Gazi ve Müşir ünvanlarının verilmesi üzerine orduya beyanname

20. IX. 1921

Arkadaşlar

Milletimizi yabancıların elinde köle olmuş görmemek için giriştiğimiz bu muharebede Sakarya muzafferiyeti gibi adı daima anılacak yeni ve büyük bir zafer kazandınız. Benim gibi ömrünü senelerden beri saflarınızın yanında geçirmiş olan bir silâh arkadaşınız ezilmiş, kahredilmiş düşmanın ricatinden sonra hakkınızda duyduğum takdir ve hayret, minnet ve şükranı ordunun her ferdi, memleketin her tarafından duyulacak kadar yüksek sesle söylemeğe lüzum gördüm. Sakarya boyunda verdiğimiz muharebe çok evvelki muharebelerimizde olduğu gibi ana vatanın yalnız bir köşesini ufak veya büyük bir parçasını tehlikeye düşürmüyordu. Orada biz bütün memleket, bütün varlığımız ve istiklâlimiz bahasına denecek kadar ehemmiyetli büyük bir muharebeye giriştik. Yirmibir gün yirmibir gece milletin istiklâl fikriyle bir milletin istilâ ve yağma fikri birbiriyle boğuştu. Sizin başını eğmeğe razı olmayan istiklâl fikriniz ilerleyen düşmanı ricate mecbur etti. Kızgın bir ufuk üzerinde tüten ve yanan yüzlerce köylerimizi arkasında bırakarak düşman ordusu ceza önünde kaçan bir cani gibi geldiği yerlere gidiyor. Halbuki o bir muharebe değil yalnız bir akın düşünüyordu. Fikir ve imanın kaadiri mutlak kuvvetine kazandığınız zafer kadar büyük bir delil olmaz. Mazlum milletimizi tarihin en mühlik bir zamanında yeniden ışığa ve necata kavuşturan bu muharebede sizin Başkumandanınız olmaktan dolayı bir insan kalbi için mukadder olabilecek en derin saadet ve iftiharı duydum.

Kumandanlara: Tehlike büyüdükçe yükselen azim ve tedbiriniz, derin ve hassas zekâlarınızla muharebenin muvaffak bir surette sevk ve idaresinde gösterdiğiniz harukulâde liyakat için,

Zabitlere: Trablusgarp, Balkan ve Cihan Harbinden henüz çıkmış iken bir ateşten diğerine geçerek milletin istiklâl mücadelesinde tuttuğunuz mevki, genç ve aziz başlarınızın üzerinde dönen yeni ölüme karşı gösterdiğiniz istihkar ve kalplerinizde ışıldayan ve bize zafer yolumuzu aydınlatan millet aşkı ve bütün bir heyecanla seyr ettiğim sayısız kahramanlıklarınız için,

Neferlere: Kurtuluş için yaptığımız bu savaştan çok daha evvel sizi başka muhabere meydanlarında da tanımıştım. Dünyanın hiç bir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemistir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Kanaatinle, imanınla, itaatınla hiç bir korkunun yıktırmadığı demir gibi pak kalbin ile düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için minnet ve şükranımı söylemeği nefsime en aziz, bir borç bildim.

Sizin gibi Kumandanları, zabitleri neferleri olan bir millete yad elleri altında köle olmak mümkün değildir. Bu defa Türkiye Büyük Millet Meclisinin hakkımda yeni bir rütbe ve unvan ile tecelli eden iltifat ve teveccühü doğrudan doğruya size racidir. Milletin verdiği bu rütbe ile yükselen ordu en şerefli, en ulu bir gaza ile mümtaz olan yine ordudur. Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakârlıklar bahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetin millet tarafından takdirine delâlet eden bu rütbe ve unvanı ancak size izafe ederek bütün askerlik hayatımın en büyük sermayei iftiharı olarak taşıyacağım. Cenabı Hak giriştiğimiz kurtuluş mücadelesinde şerefli silâh arkadaşlarıma kendilerini temyiz eden asaletin, civanmerdligin, kahramanlığın hakkı olan kati halâsı nasib etsin.

Başkumandan

Mustafa Kemal

 

Kaynakça:

1- Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007

2-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008

3-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün tamim, telgraf ve beyannameleri IV, 2006

Yorumlar