31 TEMMUZ 1921 PAZARTESİ
Mustafa Kemal, Kâzım
Karabekir’e 25.7.1921 tarihli telgrafa ek bir telgraf gönderir:
“...Anayasa’nın yapılmasında acele sayılan
hareket tarzının gerekçesi, bütün dünyada ve memleketimizde hissedilen halkçılık
cereyanını esaslı şekil üzerinde tespit ile bu husustan başka, karışıklığa da
yer verilmemek, aynı zamanda asırlardan beri devamlı olarak yetkisi olmayanlar elinde
kötüye kullanılan millî hukuku korumak için bu hukukun esas sahibi olan millete
de söz hakkı tanımak ve bu yüksek fikrin gelişmesi için bugünkü mevcut şartlardan
yararlanmaktır”. (a)
(a)
Teşkilat Kanunundaki
Halkçılık ve Müd. Huk. Grubu Hakkında
31. VII. 1921
Ankara 31 Temmuz 1337
Şark Cephesi Kumandanı
Kâzım Karabekir Paşa Hazretlerine
25 Temmuz 1337 şifre
mabadidir.
4- İzahı arzu buyurulan
diğer üç noktayı da arz edeyim. Teşkilât kanununun yapılmasında istical telâkki
buyurulan tarzı hareketin hikmeti bütün dünyada ve memleketimizde mahsus olan
halkçılık cereyanını esaslı bir şekil üzerinde tesbit ile bu mevzudan başka
ihtilâta da mahal verilmemek aynı zamanda asırlardan beri mütemadiyen naehiller
elinde suiistimal edilen hukuku milliyeyi siyanet için bu hukukun sahibi aslisi
olan millete de hakkı kelâm bahş eylemek ve bu yüksek fikrin inkişafı için şeraiti
hazırai fevkaladeden istifade eylemektir. Kanunun ciheti tatbikiyesindeki imkân
derecesini ölçmek içinde bu işle iştigale fırsat bulacakların azim ve
kabiliyeti idariyesini mevzuu bahis eylemek lâzım gelir. Hilâfet ve saltanat
meselei esasiye olarak mevcut değildir. Türkiye‘nin başında halife i islâm
olacak ve bir hükümdar sultan bulunacaktır. Mevzuubahis olan mesele, hükümdarın
hukuku olup bunun tayin ve tahdidi için son bir kaç asrın tecarübü ve devlet
mefhumundaki millet hukukunun mânayı hakikisi âmil olmalıdır. Bu esas üzerinde
henüz tesbit edilmiş kat‘i bir düsturumuz yoktur.
5- Müdafaai Hukuk Grubu
Heyeti idaresi hakkındaki noktai nazarı devletleri için bir şey söylemeden
evvel muhtelif işlerde muhtelif anasır ve çalışmak zaruretini gözönüne alır ve
muhitimizde efkâr ve akaidi esasiyesi fezaili zatiyesi kıymeti ilmiye vesaire
gibi maddi ve manevi evsafı şahsiyesi ile şeraiti lâzimeyi haiz adam bulmanın
ademi imkânıdır. Derpiş buyurulursa ve bu grup heyeti idaresinin yüzlerce
azanın ekseriyeti arasile intihab edildiği ilâve olunursa netice taayyün eder.
Grup riyasetinin
tarafımdan deruhde edilmemesi lüzumunu natık olarak serd buyurulan mütalâata
gelince: Bu işi yaparken buyurduğunuz esasları kamilen düşündük ve bu mevzuda
uzun münakakalar yaptık. Mecliste ıslahat ve müdafaai hukuk, istiklâl
gruplarile halk zümresi vesaire gibi bir çok teşkilât vücude geldiği halde
bunların hiç birisi. Mabadı var.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Reisi
Mustafa Kemal
Kaynakça:
1-
Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü,
Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007
2-Erol
Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008
3-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün tamim, telgraf ve beyannameleri IV, 2006
Yorumlar
Yorum Gönder