12 MART 1921 PAZAR - İstiklâl Marşı, TBMM’de Türk Milli Marşı olarak kabul edildi.

12 MART 1921 PAZAR

Mehmet Akif’in eseri İstiklâl Marşı, TBMM’de Türk Milli Marşı olarak kabul edilir. (a)

Mustafa Kemal, Papa 15. Benoit’in -Kardinal Gasparri aracılığıyla gönderdiği- 5 Şubat 1921 tarihli telgrafına şu cevabı verir:

“Kardinal Gasparri, Kafkasya ve Anadolu Hristiyanları lehine isteklerinizi bana bildirdi. Cins ve mezhep ayırımı yapmaksızın bütün memleketimiz sakinlerinin güven ve refahını temin zorunluğu, insanlık hislerimizin ve yüce İslâm dininin bize emrettiği bir borçtur. Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin nüfuz ve hâkimiyetinin kapsadığı bölgelerin tümündeki Hristiyanların, tam bir huzurdan nimetlenmeleri için dün olduğu gibi bugün de her türlü önlem alınmıştır. Sınırlarımız içinde herhangi bir yabancı ordusunun kıyım ve yıkım yapmadığı yerlerde geçerli olan barış ve güvenlik, bu sözlerimizin reddedilemez bir delilidir”. (b)

İstanbul Kurulu, İzmir’de Yunan askerinin bulundurulmasını kabul edemeyeceğini bildirir. İtilaf Devletleri’nin önerilerini Türk ve Yunan delegelerine bildirmesiyle, 21 Şubat günü başlamış olan Londra Konferansı dağılır.

 

(a)

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

 

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl!

Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl,

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl.

 

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

 

Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar,

"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

 

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…

Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.

 

Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;

Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.

 

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?

Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!

Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

 

Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli:

Değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!

Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeli

Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli

 

O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım;

Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,

Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na’şım;

O zaman yükselerek Arş’a değer, belki başım.

 

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

 

MEHMET AKİF ERSOY

 

(b)

Anadoluda’ki Hristiyanların Emniyetine Dair Telgraf

(12. III. 1921)

Roma‘da Papa Onbeşinci Benoit Hazretlerine.

Kardinal Gaspari Cenapları namı Haşmetpenahilerine olarak Anadolu, Kafkasya ve Asya‘yı suğra hristiyanları lehinde temenniyatı mahsusalarını tarafı âcizaneme telgrafla iblâğ eyledi. Bilâtefriki ırk ve mezhep bütün memleketimiz sekenesinin emniyet ve refahını temin mecburiyeti hissiyatı insaniyetkâranemizin ve dini mübini îslâmın bize emrettiği bir vecibedir. Binaenaleyh Türkiye Büyük Millet Meclisinin nüfuz ve hakimiyetinin şamil olduğu menatıkın kâffesindeki hristiyanların bir sükûnu tamdan mütena‘im olmaları için evvel ve âhir her türlü tedabir ittihaz edilmiştir. Hududlarımız dahilinde her hangi bir ecnebi ordusunun kıtal ve harabi getirmediği yerlerde cari olan sulh ve emniyet bu beyanatımızın gayrı kabili red bir delilidir.

Diğer taraftan bu baptaki siyasetimizin gayrı mütebeddil olduğunu bir kat daha izhar için Türkiye Büyük Millet Meclisinin bidayeti küşadı olan 24 Nisan 1920 tarihinde Meclis Heyeti Umumiyesinde irad etmiş olduğum mufassal nutuk ile Meclisin ikinci içtima senesine iptidarı münasebetiyle 1 Mart 1921 tarihinde yine aynı Meclis Heyeti Umumiyesinde irad eylediğim nutuktan aksamı âtiyeyi nazarı ıttılaı Haşmetpenahilerine iblâğ eylerim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi

Mustafa Kemal

Sureti Nutuk

-Anadolu‘da sakin Ermenilerin ve Rumların avamiri hükümete ve âmâlî milliyeye muhalefetleri vukubulmadıkça her türlü tecavüzden masun ve tamamen mesut ve müreffeh bir hayata mazhariyetleri öteden beri kabul edilmiş bir esas idi. Kilikya ve havalisinde ve şark hududumuz haricindeki resmî ve gayriresmî Ermeni kuvvetlerinin dindaş ve ırkdaşlarımıza karşı vukubulan tecavüzatı cinayetkâraneleri karşısında dahi memleketimizde yaşayan sakin hristiyanların her türlü taarruzdan masuniyetlerini temin eylemeyi pek mühim bir vazifei medeniye telâkki eyledik ve Anadolu‘nun alemi harici ile temasının münkati olduğu bugünlerde menafii âliyei vataniyeyi istihdaf eyliyen tedabir meyanında hristiyan ahalinin muhafazai selâmeti lüzumunu bütün makamata bildirdik.

İkinci içtima senesi münasebetiyle irat edilen nutuk

-Efendiler. İtilâf devletleri bizi müstakil bir devlet halinde yaşamaya kabiliyeti olmıyan bir millet telâkki ediyor ve bu yanlış telâkki bahanesiyle memleketimizi parçalamak ve milletimizi esaret altına almak istiyorlardı. Onları bu telâkkide aldatan saik, milletimizin kendi kendisini idareye muktedir olamaması zehabıdır. Halbuki milletimiz ilk seneden beri her türlü muavenet ve delâletten ve asırlardan beri alışmış olduğu şekli idareden mücerret olarak milletlerin başına gelebilecek olan felâketlerin en büyüğüne mâruz bulunduğu halde en medeni ve en insani ve bütün şeraiti hürriyete riayetkar bir tarzda kendini idare etmektedir. Düşmanlarımız istilâ ettikleri memleketlerimizde her nevi müdafaa vesaitinden tecrit edilmiş olan milletdaşlarımıza karşı bugüne kadar bilâfasıla tahrip, yağma, katil, tehcir gibi mezalimi irtikâp eylemekte devam ettikleri halde Büyük Millet Meclisinin havzai hükümetine dâhil bulunan bütün gayrimüslim unsurlar kanunlarımızın ve silâhlarımızın himayesi altında mazharı emnüasayiş olarak yaşamaktadır.

 

Kaynakça:

1- Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007

2-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008

3- Salih Karaoğlu, Kurtuluş Savaşı Destanı, 2010

4-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün tamim,telgraf ve beyannameleri IV, 2006

Yorumlar