23 ŞUBAT 1920 PAZARTESİ - "Bizim aldığımız kararlara hürmet etmeyen yegane halk Türk halkıdır."

23 ŞUBAT 1920 PAZARTESİ

Fevzi (Çakmak) Paşa, Mustafa Kemâl’in 21 Şubat’ta göndermiş olduğu telgrafına cevap verir. (a)
Mustafa Kemâl, İstanbul Hükûmetinin Kuva-yi Milliye aleyhindeki hareket ve girişimleri hakkında bilgi vermek ve bir gün önce dile getirdiği endişeleri ortadan kaldırmak için Kâzım Karabekir’e bir telgraf gönderir.(b)

İngiliz Yüksek Komiseri Amiral J.de Robeck’in, Lord Curzon’a yazısı: “...Anadolu’daki bütün hareketler, Mustafa Kemal Paşa tarafından millî hareketin parçaları olarak tertiplenmektedir. ...Bizim aldığımız kararlara hürmet etmeyen yegâne halk, Türk halkıdır.”

(a)

Harbiye 23/2/36
Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine

Kuvayi Milliyenin duçar-ı za‘fedilmesi kat‘iyyen mevzuubahis değildir. Sadrazam Paşa Hazretlerinin beyannamesi sırf umuru hükümete müdafaai fi‘liyeden mücanebet hususunun te‘mininden ibaret olup bu da harice karşı kuvvetli bir hükümet iraesi maksadına matuftur. Herhalde iş‘ar buyrulan şübehatın tamamen izalesi hususunda kuryeye izahat-ı kâfiye i‘ta olunacağı mâruzdur. Hitam 28 Şubat 336

Harbiye Nazırı Fevzi

(b)

Güney Cephesi ve iç isyanlar
(23. II. 1920)
Fransızların itilâf için müracaatı - Nevşehir ile Niğde de Teatii İslam Cemiyeti irticaı - Bigada Anzavurun Kuvay-ı Milliyeye saldırması.
15. Kolordu Kumandanlığına

Zatıâlii biraderilerine bazı hususatta vakit ve zamanile lüzumu kadar mufassal malûmat verilememek yüzünden mucibi endişeniz olduğumuzu anlıyoruz. Suriye ve Irak gibi Azerbeycan ve Kafkasyada kendi mevcudiyeti milliye ve istiklâllerini istihsal için çalışan milletlerin kuvvasını Türkiyeye musallat düşmanlara tevcih hususunda ittihazı tedabir eylemek hiçbir vakitte hududu millimiz dahilindeki menafiimizi tahlise ait kararı milli hilâfında değildir. Bilâkis o mukarreratı milliyeyi tatbike masruf mesaildir. Hey‘eti Temsiliye Erzurum ve Sivas Kongrelerini tesbit ve düsturulhareke olmak üzere Hey‘eti Temsiliyeye tevdi ettiği nizamnamenin mahalli mahsusunda zikrolunduğu veçhile Heyeti Temsiliye vatanın tamamiyetini, istiklâlini temin hususunda her türlü tedabiri ve mukarreratı siyasi vesaireyi ittihaza mezundur. 16/II/1335 den 20/11 /1335 tarihine kadar Sivas‘ta cereyan eden müzakeratla tesbit olunan mukarreratı ahire dahi Heyeti Temsiliyenin nizamname ile musarrah olan selâhiyetini tahdit etmemiştir. Suriye ve Irakta Fransızların ve İngilizlerin aleyhine ihdas olunan harekât, düşmanların Kilikya, Maraş, Antepteki mezalimi neticesinde harekete mecbur olan Kuvayı Milliyeye muavenet gayesine matuftur. Filhakika bu sayede Fransızlar Suriye‘ye merbut bırakılarak Maraşta Kuvayı Milliye mağlubiyet ve hacalete maruz kalmaktan siyanet edilmiştir. Ve bu muvaffakiyetli hareket netice itibarile siyaseti hazıraya da mühim bir tesir yapmış ve Fransızları harekâtı milliyeyi cenuba teşmilden sarfınazar ettirmek suretile menafii memleketimiz için müsait şerait arzına ve bu babda resmen hükümete müracaat eden Fransızları en muvafık şerait dahilinde itilâf etmek üzere Amiral Le Bon gibi bir ricalini acizlerine müracaat ettirmiştir. Bittabi böyle bir müracaatın kapısı hükümeti merkeziye olduğu beyan edilmiştir. Suriye‘de ve Irakta hakim ve nafiz olduğumuzu gizlemekle değil bilâkis izhar ve elimizden geldikçe fiilen ispat etmek suretile temin olunacak menafii siyasiyenin elbette büyük olacağına itimad buyurmanızı rica ederim. Böyle bir siyasetin tevlit ettiği muhassenattan değil mi idi ki Suriye Fevkalâde Komiseri Meur Picot bir heyeti mahsusa ile Sivas‘a kadar gelmek ve Kilikya‘yı bilnihaye tahliye etmek suretiyle bizimle anlaşmak zeminini taharriye mecbur olmuştu. Ve daha o zaman Picot‘ya mahza musip bir siyaset olduğu kanaatile Kilikya‘nın içinde ve Suriye‘nin her tarafında teşkilâtımızın mevcut ve müteazzıv olduğunu söylemeyi tensip etmiş ve müşarünileyhten ancak bu sebep, ve tesir ile bizimle görüşmeye lüzum görüldüğünü anlatmakta duçarı müşkilât olmamıştık. Binaenaleyh; bu gibi teşebbüsat mesaii asliye ve kat‘iyemizin hududu milliyemiz dahiline inhisar nazariyesinden hakikatte tebaut edilmiş olduğu zannım vermemelidir. Bu mesaii hakkında Meclisi Milli içtimadan evvel Ankara‘da toplanan ve elyevm ekseriyet grubunu vücude getiren meb‘usana malûmat ve izahat verildiği ve cümlesinin tahsin ve takdiri isticlab edilmiştir. Hükümeti merkeziyemizin dahi keyfiyetten haberi vardır. Hatta Araplarla ilk temas ve münasebet hükümet tarafından başlamış ve buna da hükümet tarafından zekâ ve isabeti muhakemesile durendişliğine emin bulunduğumuz rüfekayı kiramımızdan İsmet Bey memur olmuştu, İsmet Bey aynı teması Heyeti Temsiliye nezdinde bulunduğu müddet zarfında idame etmiştir. Suriye‘ye tahriren gönderilen talimat biraz da Fransızların eline düşmesi ihtimaline nazaran müessir olabilecek tarzda İsmet Bey tarafından kaleme alınmıştır. İhtirasatı günagûndan dolayı birbirine mevki vermekten kıskanan zevat yüzünden bizzarur mevkiinde kalabilen Rıza Paşanın bir an evvel Kuvayı Milliyeyi imhaya matuf tamimi manzurumuz olmakla kalmamıştır. Belki; suikasde makrun olan bu tamimin padişahımız Kuvayı Milliyeyi istemiyor, dağıtmalıyız şeklinde Nevşehir ve Niğde de Tealii islâm Cemiyeti marifetile başlattırılan irtica harekâtını teskin için ittihazı tedbir ile de meşgulüz. Rauf Bey ve diğer rüfekadan aldığımız malûmat amali milliyenin istihdaf ettiği netayic temin olunmadan hükümeti haziranın Kuvayi Milliyeyi imhaya tevessül ettiğini ve bilfiil mürakabei teşriiyeye başlamış olan meb‘usanı kiramın guruptaki irtibatının pamuk ipliğinden ibaret bulunduğunu tasrih etmektedir. Bir de hükümet Arabistan‘ın hududu milli haricinde kaldığını ilân etmedikten başka bilcümle meb‘usanın teşkil ettiği ahd ve Misakı Milli Programında camiai Osmaniye bilâkis hattı mütarekenin dahil ve haricinde müttehit olan ehli islâma teşmil olunduğu görülmektedir. Mebusların ihtirasatı ikbal perestaneleri yüzünden tesanüdü temin edilemeyen grubun vazifei hakikiyei teşriiyelerini ifa etmekten ziyade hükümetin iğfalkâr siyasetine kapılması, sarayın hocalar vasıtasiyle Tealii islâm Cemiyeti altında memleketin her tarafında irticalar tertip etmesi, Ferit Paşanın İngilizlerle müştereken Anzavur Ahmedi tekrar Biga havalisinde Kuvayı Milliyeye saldırtması Sivas Kongresinin iktidardan iskat ettiği zevatın yaran sıfatı ve meclislerinde Kuvayı Milliyeye ve Heyeti Temsiliyeye aleni hücumlar yapması ve hükümetin müsamaha ve teşvikile muhalif gazetelerin Kuvayı Milliye aleyhine efkârı umumiyeyi tağlit etmesi İtilâf mümessillerinin bütün bu makûs ve menfi cereyanları kendi menfaatlerine mutabık görerek daha henüz tahakkuk etmeyen bir takım mevaidi iğfalkârane ile hükümeti mahza Kuvayı Milliyeyi samtü sükûn içinde intifaya mahkûm etmek çarelerine sevk etmesi cidden Heyeti Temsiliyeyi ifayı vazifede pek müşkül bir vaziyete duçar etmektedir. Bu esbaba binaen Rauf Bey vasıtasiyle Felahı Vatan Grubu heyeti idaresine isal olunan mutaleatın bir aynını zatıalii biraderilerine de takdim eyledik. Maksadımızın iyiliğe, hüsnüniyete, menafii âliyei vataniye ve milliye için fedakârlığa matuf olduğunu teyide hacet olmadığından mutalâatı mebhuse hakkında zatıâlilerinin de musip ve kıymettar olan noktai nazarlarının iş‘arına intizar ve takdimi ihtiramat eyleriz efendim.

Heyeti Temsiliye namına
Mustafa Kemal


Kaynakça:

1- Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk
Araştırma Merkezi, Ankara, 2007
2-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008
3- Salih Karaoğlu, Kurtuluş Savaşı Destanı, 2010
4-Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi,  Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri IV, 2006



Yorumlar