101. YILINDA MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI ve MUSTAFA
KEMAL PAŞA
Liderlik üstün yeteneklilik, öngörülü olmak, buna göre olaylara yön verebilmek,
hitabet sanatına hakim olmak, kitleleri peşinden sürükleyebilmek gibi özelliklere
sahip olmayı gerektirir. Sadece hitabet sanatına hakim olan ve buna dayanarak
kitleleri peşinden sürükleyen ancak diğer özellikleri taşımayan kimi insanlar içinde
bulundukları dönem içerisinde yandaşları tarafından lider olarak görülseler dahi,
tarih onları farklı not düşer. (örneğin Hitler vb…) Zira bu tür liderler öngörü
sahibi olmadıkları için defalarca kandırılmaya müsaittirler ve halkın
iyiliğinden daha çok kendi şahsi menfaatlerini düşünürler. Bu bakımdan bazı insanlar aradan yüz yıl da geçse
çoğunluk tarafından “gerçek lider” olarak anılmaya devam ederken, diğerleri tarihin
çöplüğünde kaybolup giderler.
Gazi Mustafa Kemâl Atatürk, aradan yüz yıl geçmiş olmasına karşın, halen
geçerliğini koruyan fikirleri ve ortaya koyduğu eserleri ile çok sayıda insanın
gönlünde taht kurmaya devam eden ve halen tüm dünyanın lider olarak kabul
ettiği bir kişiliktir. Atatürk’ün Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması
ile birlikte bu antlaşmaya verdiği tepkilerin ve tepkilerinde dikkat çektiği
konuların aradan bir yıl geçtikten sonra bir bir ortaya çıkmış olmasının irdelenmesi,
kendisinin liderlik vasfını daha da somutlaştırmaktadır. Gazi Mustafa Kemâl
Atatürk, bu antlaşma daha 5. yılını doldurmaya fırsat bulamadan cumhuriyet
yönetimine dayalı bağımsız bir ülke kurmayı başararak liderlik vasfını
yadsınamaz bir noktaya taşımıştır.
30 Ekim 1918 de imzalanan Mondros ateşkes anlaşmasının 19. Maddesi
gereği boşalan Yıldırım Orduları Grubu Kumandanlığı görevine aynı gün Mustafa Kemâl
Paşa getirilmiş idi. 31 Ekim tarihinde Adana’ya gelerek görevi devralan Paşa, 3
Kasım günü antlaşma maddelerini öğrenir öğrenmez İstanbul Hükümetine gönderdiği
telgraflar yoluyla endişelerini dile getirmeye başlar. İngilizler Paşanın bu
endişelerini haklı çıkaracak tarzda bir hareket ile 3 Kasım günü Musul’u işgal
ederler. 5 Kasım günü ise Halep’e erzak taşınabilmesi için İskenderun - Halep
tren hattının kendilerine açılmasını isterler. Mustafa Kemâl Paşa bunun
gerçekleşmesi halinde güneydeki birliklerin zor durumda kalacağını öngörerek, birliklerine
İskenderun’a asker çıkması halinde ateşle karşılık verilmesi emrini verir. Özellikle
6 Kasım günü sadrazamlığa gönderdiği telgraf ile bu antlaşmanın Osmanlı
Devletinin yararına olmadığını ve Osmanlılık ve mevcut hükümet için kara bir
leke olarak tarihe geçeceğini bildirir ve kendisinin yerine, hükümetin vereceği
emirleri yerine getirebilecek birisinin tayinini ister.
5 KASIM
1918 SALI
Mustafa Kemâl
Paşa sadrazama telgrafında şöyle yazar; ...Toros
Tünelleri işgal kuvvetlerinin miktarı, İngiliz Komutanlığı tarafından
bildirilir buyruluyor. Bu kuvvet mesela, icabında Anadolu’yu kendi
egemenliği altına geçirecek derecede dahi olsa müsaade edilecek midir?..Garnizonların
teslimi maddesi ihtiyaten yazılmış maddedir buyruluyor ve müteakip cümlelerle,
cephelerde bulunan kıt’aların bu hususla alakası olmayacağı izah ediliyor.
Acizlerinin telakkiyatıma (anlayışıma) göre, bu maddenin İngilizler tarafından
bizi iğfal (aldatma) için yazdırılmış olduğuna, Osmanlı murahhaslarının
(delegelerinin) imza ettikleri Mütareke şartlarının taraflarca başka başka
telakki (görüş, değerlendirme) edildiğine şüphe kalmamıştır...Pek ciddi ve
samimi surtelâkkiyet ve tefehhümatı (anlamalarını) izale (giderecek) edecek
tedbirler alınmadıkça, orduları terhis edecek ve İngilizler’in her
dediklerine boyun eğecek olursak, ihtirasatın (aşırı istek duyma) önüne geçmeye
imkân olmayacaktır.”
Ali Fuat
Cebesoy’a: “Zat-ı şahane kendi tahtını
düşünecektir. Artık bundan sonra milletin, kendi haklarını kendisinin
araması ve müdafaa etmesi, bizlerin de ona bu yolu göstermemiz ve ordu ile
yardım etmemiz lazımdır” demiştir.
6 KASIM 1918
ÇARŞAMBA
“...İskenderun’a her ne sebep ve
bahane ile asker çıkarmaya teşebbüs edecek İngilizler’e ateşle karşı konmasını
ve 7.Orduya hâlihazır bulunulan hatta gayet zayıf bir ileri karakol tertibatı
bırakarak, büyük kısmı Katma İslâhiye istikametine hareketle Kilikya hududuna
girmesini emrettim. İngilizler’in kandırıcı muamele, teklif ve hareketlerini
İngilizler’den ziyade muhik (haklı) ve nazik gösterecek ve buna mukabil cemile
(yaranma) ibrazımı (gösterme) mutazammın olacak (kapsayacak, yüklenecek)
emirleri tatbik etmeye yaradılışım elvermediğinden, hâlbuki Başkomutanlık
Genelkurmay Başkanlığının düşünceleri doğrultusunda hareket edemediği takdirde
birçok töhmet altında kalacağım tabii olduğundan, komutayı hemen teslim etmek üzere,
yerime tayin edeceğiniz zata ivedi tebliğini hassaten(bilhassa) istirham
(merhamet dileme, yalvarma) eylerim.” [“İngilizlerin aldatıcı muamele, teklif
ve hareketlerini, İngilizlerden ziyade haklı ve nazik gösterecek ve buna
karşılık cemile göstermemizi ifade edecek emirleri uygulamaya yaratılışım
elverişli değildir”].
8 KASIM 1918 CUMA
Ahmet İzzet Paşa, 8 Kasım 1918’de, Mustafa Kemâl’e:“Şehri teslim
teklifine hak ve salahiyetleri yoksa da, İskenderun şehri için Mütareke
feshedilemeyeceğinden, müracaat halinde şehrin tahliye (boşaltılması) ve teslim
edilmesini” emretmiştir.
Mustafa Kemâl, 8 Kasım 1918’de İskenderun’un boşaltılmasıyla ilgili,
Sadrazam Ahmet İzzet Paşadan aldığı emri, 15 ve 20. Kolordularla, 41.Tümen ve
Adana vilayetine tebliğ etmiş, ancak, İskenderun’un verilmesinin mahzurlarını
şu raporla bildirmiştir: “...İngilizler’le
yapılan Mütareke’nin imzalanan şekli, Osmanlı Hükümeti’nin selametini içerecek
mahiyette değildir. Mezkûr maddelerin şüpheli ve müspet manalarının bir an
evvel tespit edilmesi lazımdır. Yoksa İngilizler’in isteklerine bugüne kadar
olduğu gibi mukabelede devam olunduğu takdirde, Payas-Kilis hattına kadar olan
araziyi isteyen İngilizler’in yarın Toros’a kadar olan Kilikya mıntıkasını
ve daha sonra Konya-İzmir hattının işgalinin lüzumlu olduğu tekliflerinin
birbirlerini takip edeceği ve sonuçta Ordumuzun kendileri tarafından sevk ve
idaresi, hatta Bakanlar Kurulunun Britanya Hükümeti tarafından seçilmesi lüzumu
gibi tekliflerin karşısında kalınmak durumunda bulunulacaktır. Şahsen, her
ne hal ve durumda bulunursam bulunayım, doğruluğuna kani olduğum bu hususu icap
edenlere arz etmeyi memleketin selameti bakımından uygun bulurum. Bunların
söylenmemesine yaradılışım mani olur. İskenderun bölgesinde bulunan 41.Tümenin
hemen Payas’a çekilmesini ve İskenderun’un teslimi için icap eden tedbirlerin
alınmasını, İskenderunHalep şosesinin keşfine müsaade olunmasını emrettim.
İngiliz Başkomutanlığının İstanbul’a yaptığı bildirilen müracaatı tarafınızdan
gelecek cevapta, emir buyurularsa kıtaatımızı Payas-Kilis hattı kuzeyine dahi
çekmek için şimdiden tedbir alındığı arz olunur.”
Mondros Ateşkes Antlaşması ve Mustafa Kemal Paşa'nın antlaşmaya verdiği tepkileri ile ilgili görseller için alttaki videoları da izleyebilirsiniz.
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI - 1
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI VE MUSTAFA KEMAL PAŞA
Yorumlar
Yorum Gönder