22 MAYIS 1919 PERŞEMBE
Raporun orjinali şöyledir:
1-Kaynakçalı Atatürk günlüğü, http://atam.gov.tr/wp-content/uploads/KAYNAKÇALI- ATATÜRK-GÜNLÜĞÜ1.pdf
2-https://www.samsun2019.com.tr/icerik/78/ataturkun-samsun-gunleri/
3-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008
4-Alev Coşkun, Kuvâ-yı Milliyenin kuruluşu, 1996
5- Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri IV, 200
Mustafa Kemâl Paşa
yanındaki birkaç kurmay subayı, Samsun İngiliz Siyasi Temsilcisi Yzb. Horst,
Askeri Denetim Memuru Yzb. Zolther ve Siyasi Denetim Memuru Yzb. Mill ile bölge
asayişi hakkında görüştürür. Görüşmelerden edindiği kanaat ve bilgileri aynı
gün başka bir rapor ile Sadaret Makamına iletmiştir. Söz konusu raporunda
Mustafa Kemal paşa 21 Mayıs 1919 tarihli yazısında bahsettiği Samsun’daki
eşkiyalığın nedenleri ile ilgili hususların İngiliz temsilciler tarafından da
doğrulandığını ifade etmiştir. İzmir’in işgaliyle ortaya çıkan durum ile ilgili
olarak İngiliz subaylarının ortaya koyduğu Osmanlı Devletinin tek başına
Türkiye’yi artık yönetemeyeceği ve yabancı devletlerin desteğine ihtiyaç
duyacağına dair kanaatlerinin karşısında kendilerine cevap olarak Samsun’daki
asayişsizliğin harp yıllarında Rumlar tarafından başlatıldığını söylemiştir.
Rusların buna destek olduklarını ve bunun üzerine bazı Rumların bölgeden göç
ettirilmek mecburiyetinde kalındığını belirtmiştir. Bununla birlikte Rumlar
siyasi emellerinden vazgeçerlerse, bölgedeki asayişsizliğin ortadan kalkacağını
ve Türk milletinin yabancı yönetime katlanamayacağı hususlarını bildirmiştir.
Raporunu “Millet birlik olup hâkimiyet esasını, Türklük duygusunu hedef
almıştır” şeklinde bitirmiştir.
“Bugün Erkânı
Harbiyemden birkaç zatı, suret-i mahsusada Samsun İngiliz siyasi mümessili Yzb.
Horst, askeri kontrol memuru Yzb. Zolther ve siyasî kontrol memuru Yzb. Mili
ile temas ve mülakat ettirdim. Bu mülakat neticesinde aşağıdaki hususlar arza şayan
görülmüştür:
Samsun
sancağında şakavetin esbap ve âmilleri tamamen 21 Mayıs 1919 ve 53 numaralı şifre
ile arzettiğim kanaat dahilinde olmak üzere bizzat İngilizler tarafından itiraf
edilmiştir. İzmir işgaliyle hadis olan müessif vakalara nakl-i kelâm suretiyle İngiliz
subaylarını, Osmanlı hükümetinin, Türkiye‘yi kendi kendine idare edemiyeceği,
birkaç seneler olsun ecnebi müdahale ve siyanetine müftekir bulunduğu zemininde
bir fikir ileri sürmüşlerdir. Kendilerine verilen cevapta, Samsun livasındanki şakavetin
harp zamanında Rumlardan başladığı ve Rusların bu şakaveti takviye ve idare
eyledikleri ve bu yüzden mühim kıtaların o zaman bu havalide takibatta
bulundurulmasına lüzum hasıl olduğu hattâ ordunun müracaatı üzerine hükümetin o
zaman, Bafra tehcirini de yapmak zorunda kaldığı, bugün için Rumlar,
müslümanları tehyiç ve dilgir eden siyasi emellerinden vazgeçerlerse şakavetin
derhal kalkacağı ve bu takdirde İslâm çetelerinin ortadan kaldırılması mümkün
ve lüzum görülürse askeri tedbirlerle tenkili tabiî bulunacağı bildirilmiştir.
Osmanlı hükümetinin idare tarzı hakkındaki fikirlerine de sırf hususi mahiyette
ve zati kanaat olmak üzere, Türklüğün ecnebi idaresine tahammülü olmadığı, İngilizler
gibi, en medeni milletlerden mütehassıs zatların müşavir olarak iyi karşılanacağı,
Yunanlıların, Osmanlı memleketlerinin hiçbir yerinde hakimiyet hakları
olamıyacağı anlatılmıştır. İzmir hakkındaki suallerine de vakanın tamamiyle
milli ve hayati bir mesele olduğu ve en basit bir köylü için de böyle telâkki
olunduğu ve İzmir‘in Türklerce İstanbul kadar mühim bulunduğu, hiçbir
ecnebi, bilhassa Yunanistan gibi hayalperver bir hükümetin işgaline razı
olunamıyacağı, kuvvetle yapılan bu işgalin muvakkat bulunacağı, milletin
yekvücut olup hakimiyet esasını, Türk duygusunu hedef ittihaz ile hükûmet-i
hazıraya bütün ruh ve vücuduyle muti ve münkad bulunduğu sırasiyle teşrih ve
teati-i efkâr ve hissiyat mahiyetinde olan bu mülakat hususiyetini muhafa etmiştir.”
Samsun limanına bir
İngiliz Generalinin geldiği ve Merzifon’a geçeceği öğrenilir. Ayrıca yanındaki
subayların bir kısmının da Tokat, Sivas ve Amasya’ya gideceği öğrenilince Mustafa
Kemal Paşa Genelkurmay’a gönderdiği telgrafta İngilizlerin, Hükûmet’in
varlığına önem vermeksizin, memleket içerisine kuvvetlerini sevk ettiklerini
bildirir ve uyarır: “...Bir gün, her tarafta oldu bittiler karşısında
kalınmasının pek ziyade muhtemel olduğunu arz eylerim”
Sadrazam Damat Ferit
Paşa, Samsun bölgesindeki asayiş ile ilgili raporlar nedeniyle Mustafa Kemâl
Paşa’ya teşekkür telgrafı gönderir.
Selçuk Yunanlılar
tarafından işgal edilir. Alaşehir’de belediye başkanının desteği ile
gönüllülerden oluşan bir birlik kurulmaya başlanır. Bir gün önce Bandırma’ya
geçen ve şehrin Yunan bayrakları ile süslendiğini gören Albay Bekir Sami (Günsav) Bey emir
vererek tüm bayrakları indirtir ve halka yaptığı konuşmada; “Müslümanlar! Eğer bu
camide çan görmek istemiyorsanız, eğer ailelerinizi Yunan palikaryalarının
kucağında görmek istemiyorsanız, haydi silah başına! Bugün ne hükümet ne devlet
kalmıştır. Devlet de siz, hükümet de sizsiniz! Ya düşmanları öldüreceğiz bu vatan
bize kalacak; ya biz öleceğiz, bu vatanı alanlar burada tek bir Türk
bulamayacak. Her yabancı bayrak düşmandır, yırtın ve yakın!” der. Aydın’da 57. Tümen komutanı Alb. Şefik (Aker) Bey halkın
silahlanmasını sağlamak için silah deposunun kapılarını kırdırır ve nöbetçisiz
bıraktırır. Aynı gün Damat Ferit, Yunan askerlerinin geri alınmasını yerine
büyük devletlerin askerlerinin gelmesini ister.
İstanbul Kadıköy’de 20
bin kişinin katılımıyla bir miting yapılır. Mitingte “Ölmeyi bilmeyen
yaşayamaz” denilir. Vakit gazetesinde “söz milletindir”, İstiklal gazetesinde
ise “tam bağımsızlık” yazılarına yer verilir.
Kaynakça:
2-https://www.samsun2019.com.tr/icerik/78/ataturkun-samsun-gunleri/
3-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008
4-Alev Coşkun, Kuvâ-yı Milliyenin kuruluşu, 1996
5- Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri IV, 200
Yorumlar
Yorum Gönder