21 NİSAN 1919 PAZARTESİ
İngilizler
Kafkaslardaki doğal zenginlikleri elde etmek ve ayrıca aynı bölgenin denetimini
sağlayabilmek için Karadeniz bölgesini kontrol altında tutmak istiyorlardı. Bu
bakımdan Sinop, Samsun ve Trabzon onlar için çok önemli idi. Mondros ateşkes
anlaşmasından 12 gün sonra (11 Kasım 1918) İngilizler Kars, Ardahan ve Batum’un
boşaltılmasını istemişlerdi. Ayrıca bölgede bulunan 9. Ordu’nun terhis
edilmesini ve komutanı Yakup Şevki Paşa’nın (Subaşı) İstanbul’a çağrılmasını da
istemişlerdi. Ayrıca yine aynı amaçlarla 27 Kasım 1918’de General Milne Karadeniz
Orduları Başkomutanlığı’na getirilmişti.
Bu duruma tepki gösteren ve Kars Büyük Kongresi sonrası Bağımsız Güney Batı
Kafkas Hükümeti kuran ulusalcılar ise ancak 3 ay dayanabildi, hepsi tutuklanıp
Malta’ya gönderildiler. Yunanistan da Karadeniz bölgesinde bir Pontus-Rum
devleti kurma amacı taşımaktaydı. Bu amaca hizmet etmek üzere İstanbul’da cemiyetler
kurulmuştu (Mavri Mira, Etniki Eterya, Rum-Pontus Cemiyeti gibi). Mart-Nisan aylarında özellikle Samsun’un iç
bölgelerinde Rum çeteler etkin olmaya başlamışlardı. Onlara karşı Türkler de
silahlanmaya başlamıştı. Ancak bu durum Yunanlılarca, sanki Türk çeteler Rum köylüleri
öldürüyormuş gibi lanse edilmekte idi.
Bölgedeki karışıklıkları
önlemek için İngilizler 9 Mart 1919’da Samsun ve çevresine silahlı bir güç
göndermişlerdi. Ancak bölgedeki karışıklığın devam etmesi üzerine Amiral
Calthorpe 21 Nisan 1919’da Osmanlı Hükümetine yazılı bir bildirimde bulundu.
Bildiri şöyleydi;
1- Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Sivas
yörelerinde ordunun terhisi ve silahların teslimi işi çok yavaş gitmektedir.
2-Bu yörelerde, Kars’ta olduğu gibi baştan
başa şuralar kurulmuştur.
3-Bu şuralar, ordunun denetimi altında
asker toplamaktadır, bu gelişmeler bölgede yaşayan halkı rahatsız etmektedir.
4-Bu gelişmeler Ermenistan hakkında
verilecek karara karşı koymak için İttihatçı Jön Türkler tarafından
örgütlenmektedir.
Bildiride ayrıca “Bu
nedenle gereken her türlü önlemin derhal alınmasını, ilgililere emir ve talimat
verilmesini, yoksa işin ciddiyet kazanacağını” ifade ediyordu.
Bu bildiri ile
yetinmeyen amiral, padişah ile de görüşerek ve kendisine “yüksek yetkilere
sahip askeri bir kurulun başlarında yetenekli bir generalle derhal görev yerine
giderek, o bölgedeki 9. Orduyu disiplin altına alması gerektiğini” söylemişti.
Kaynakça:
1-Alev
Coşkun, Samsun’dan önce bilinmeyen 6 ay, 2009
Yorumlar
Yorum Gönder