30 EKİM 1918 – 15 OCAK 1919 (ÖZET)


30 EKİM 1918 – 15 OCAK 1919 (ÖZET)

30 Ekim 1918 Çarşamba günü imzalanan yirmibeş maddelik Mondros ateşkes antlaşması bir ülkenin yokedilişinin belgesi idi. Ordu terhis ediliyor, silahsızlandırılıyor, haberleşme ağının ve tüm demiryollarının denetimi elden alınıyor ve hepsinden önemlisi 7. Madde gereği İtilaf Devletlerine istedikleri yeri işgal etme olanağı veriliyordu. İngiltere hiç geciktirmeden bu maddeden yararlanarak 3 Kasım günü Musul’u işgal eder. Bir yandan da İskenderun’u işgal etmek istemektedir ama karşısında “karaya çıkan olursa ateş edin” emrini vermiş olan Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Paşa vardır. Ancak baskılar sonucu İstanbul’dan gelen emir ile Mustafa Kemal Paşa İstanbul’a çağrılır ve işgal önündeki engel kaldırılmış olur. Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım tarihinde İstanbul’a ulaştığında İşgal devletleri donanması da aynı gün Boğaz’a giriş yapmıştı, ama elbette ki “geldikleri gibi gidecekler”di.

Mustafa Kemal Paşa, 11 Kasım tarihinde Tevfik Paşa tarafından kurulan kabineyi bu kötü gidişe dur diyebilecek dirayette bir hükümet olarak görmüyordu. Bu nedenle arkadaşları Rauf (Orbay) Bey, Fethi (Okyar) Bey, İsmail Canbulat ile birlikte, bir önceki Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’nın tekrar kabine kurması ve kendisini de Harbiye nazırı olarak ataması için çalışmaya başladı. Ancak Tevfik Paşa’nın güvenoyu almasının önüne geçilemedi. Mustafa Kemal Paşa bu süreç içinde Padişah ile dört defa olmak üzere, yerli - yabancı, sivil-asker bir çok kişiyle görüşmeler yaptı. Daha sonra cepheden dönen Ali Fuat (Cebesoy) Paşa ve Kazım Karabekir Paşa ile de görüşmelerde bulundu. Bir ara Ayan Meclisi Başkanı Ahmet Rıza Bey’in Sadrazamlığa atanma ihtimali belirince Mustafa Kemal Paşa ile karşılıklı görüşme talepleri oldu. Ancak buradan da istenilen sonuç alınamadı. Daha sonraları Refet Bey’in (Bele) getirdiği bir kabine haberi ise paşaya önemsiz gelir. İleriki günlerde Ali Fuat Paşa’nın padişah ile görüşmesi düşüncesi ise randevu alındığı halde görüşme için uygun ortam bulunamadığı için yine sonuçsuz kalır. Siyasi yollar bir bir tükeniyordu.


Yorumlar