5 ARALIK 1921 SALI - Adana'nın tekrar Anavatana katılışı nedeniyle Başkomutan'dan Adanalılara bildiri
5 ARALIK 1921 SALI
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Ankara Antlaşması gereğince Adana’nın tekrar Anavatana katılışı münasebetiyle Adanalılara bir bildiri gönderir:
“Asırlardan beri Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası iken Büyük Harp sonunda işgal altına girmiş, bu defa Fransa Hükûmetiyle imzalanan antlaşma gereğince yönetimimize dönmüş olan Adana’da Hükûmetimiz tekrar kuruluyor”.(a)
Mustafa Kemal Paşa aynı bildiride, Hristiyanlara kötü davranacağı gibi dedikoduları yalanlayıp genel af çıkarıldığını da belirtir.
Kâzım Karabekir, Mustafa Kemal Paşa’ya “Başkumandanım Kemal Paşa Hazretlerine” ithafını taşıyan imzalı bir resmini verir.
Binbaşı Henry ile Refet Paşa arasında 27 Kasım’da başlayan İkinci İnebolu Görüşmeleri sona erer.
İstanbul Hükümeti’nin Hariciye Nazırı İzzet Paşa, Avrupa’dan dönen Bekir Sami Bey’i kabul eder.
(a)
Adana’nın
tekrar anavatana geçmesi üzerine Adanalılara beyanname
(5. XII. 1921)
Asırlardan beri Türkiye‘nin eczayı mütemmimesinden iken Harbi Umumi nihayetinde işgal altına girmiş ve bu defa Fransız hükümeti ile akdolunan itilâfname mucibinde idaremize avdet eylemiş olan Adana‘da hükümetimiz tekrar teessüs ediyor. Adana vilâyeti ile diğer aksamı memalikimizden bir kısmının maderi vatana iltihakına bizi muvaffak etmesinden dolayı Cenabı Hakka hamdü sena ederim. Bu aksamı memalikteki halkı Büyük Millet Meclisi namına ana yurdunda selâmlamakla bahtiyarım. Her milletin en tabii ve iptidai hakkı olan hakkı hayat ve istiklâlinin tanınmasından başka bir emeli olmayan ve sulhu sükûnun niam ve fevaidini daima takdir eden milletimizin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin beslemekte olduğu niyat ve hissiyatı sulhperveranenin yakın bir atide herkesçe tasdik ve itiraf edileceğinden ümitvarım. Bu ciheti takdir etmiş olan Fransız millet ve hükümetine burada beyanı teşekkür etmeyi bir vazife addederim.
Harbi Umuminin mesaip ve âlâmına duçar olduktan sonra hali sulhun avdetile naili huzur ve sükûn olan Adana ve Ayıntap ahalisi halkının bundan sonra bütün kudretlerini memleketin teali ve terakkisine hastredecekleri tabiidir. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu muvaffakiyetini çekemeyen bazı bethahanın, Ceneral Gouraud cenaplarının da beyannamelerinde bihakkın tasvir ettikleri veçhile buralardaki anasın muhtelife hakkında vatandaşlık hissiyatına muhalif harekâtta bulunacağımızı ve hatta belki de bulunduğumuzu ilân ve işae eyleyen beynel ahali ilkayı nifak ve şikaka sai olacakları bazı ahvalden istidlal edilmektedir. Bunun için medeniyet ve insaniyet muvacehesinde bu bapta bir kaç söz söylemek isterim.
Türkiye toprağındaki anasırı muhtelife asırlardan beri bir vatan evlâdına has uhuvvet ve muhabbetle yaşamış ve revabıtı içtimaiyenin en kavisi olan iştiraki menafi ile yekdiğerine bağlanılmış ve birçok hatıratı muazzeze ile bu memlekete merbut bulunmuş olduğu halde memleketin huzur ve sükûneti menfaatlerine muvafık bulunmayan müşevviklerin eseri tahriki olarak bazı sui tefehhümlerle son zamanlarda bazı ahvali gayri münasebe tahaddüs etmiş olduğunu ketm ve ihfaya lüzum yoktur. Bir aile efradı beyninde de vukua gelebilen bu kabil muvakkat ahval ile netayicinin izalesi için bugün tam bir affı umumi ilân edilmiştir. Hükümet bununla vatan evlâdı arasında sui tefehhümatın devamını mucip olabilecek esbabı ortadan kaldırmış ve vazifei şefkat ve uhuvvetini ifa eylemiş oluyor. Şimdi ahaliye de terettüp eden vazifeler vardır. Bu vazifeleri bir kaç kelime ile hatırlatmak için bilâtefriki cins ve mezhep bütün ahaliye hitap ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti bir halk hükümetidir. Menafii memlekete ait hususatta efradı milletle hükümet arasında vazife itibarile iştirak vardır. Memleketin sükûna derecei ihtiyacı izahtan varestedir. Düşmanların işaatı bethahanesini filen tekzip lâzımdır. Hür ve mütemeddin bir millet efradından olduğumuzu enzarı yar ve ağyarda isbat ve teyit etmek icap eyler. Bu sebeple hükümete müzaheret ve menafii memleketi her türlü menafii şahsiyeye takdim etmek sizlere mürettep bir vazifedir. Şimdiye kadar bir çok ahvali fevkalâde ve vakayii mühimme karşısında vakar ve sükûnetini muhafaza kabiliyetini göstermiş olan halkın bu defa da bu lüzumu takdir ederek hangi din ve unsura mensup olursa olsun beyinlerinde muhabbeti mütekabile tesis eyliyeceğine ve muhalif akıl ve mantık hiçbir hal ve harekette bulunmıyacağına kaniim.
Menafii aliyei vatanı her türlü mülâhazanın fevkinde tutmak mecburiyetinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin kanundan inhirafa tasaddi edecekler hakkında en şedit tedabiri ittihaz edeceğini burada ihtar etmek mecburiyetindeyim. Memurine de şu vesayada bulunmak isterim:
Millet ve memleketin büyük fedakârlıklarla anavatana iltihakını temin ettiği bu aksamı memalikin mukadderatı ve halkın temini refah ve saadeti yeddi emanetinize mevdudur. Nazarı kanunda bilâ tefriki cins ve mezhep her fert ayni hukuka malik ve ayni vezaifle mükelleftir. Vazifenizin ulviyet ve ehemmiyeti nisbetinde mesuliyetinizin de azametini daima derpiş ediniz. Hangi din ve ırka mensup olursa olsun herkes hakkında siyanen tatbiki adalet ve emniyet ve asayişi muhil ve kavanini mevzua ahkâmına mugayir harekât faillerini kim olursa olsun derhal pençei kanuna teslim eyleyiniz. Huzur ve sükûnun lâyıkı ile tesisine ve hükümetin düsturu siyasisi olan hakimiyeti kanuniyenin tecellisine sarfı gayret ile mükellef olduğunuzu bir an bile nazarı dikkatten dûr tutmayınız. Sözüme hitam verirken millet ve memlekete hayır ve muvaffakiyetler ve ahaliye saadetler temenni ederim.
Büyük
Millet Meclisi Reisi
Mustafa
Kemal
Kaynakça:
1-
Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007
2-Erol
Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008
3- Salih Karaoğlu, Kurtuluş Savaşı Destanı,
2010
4-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün tamim, telgraf ve
beyannameleri IV, 2006
Yorumlar
Yorum Gönder