13 KASIM 1921 PAZARTESİ
Mustafa Kemal Paşa,
Meclis’te oluşan ikinci Grup’un faaliyetleri hakkında Kâzım Karabekir’e şu
telgrafı gönderir:
“...Bir kısım üye
vardır ki, her vesile ile millî davaya önder olanların nüfuzunu ortadan
kaldırmak, yetenekli ve namuslu askerî liderleri görevlerinden uzaklaştırmak ve
sonuç olarak maddî ve manevî kuvvetleri kendilerine hizmet edecek bir yöne
yöneltmek istiyorlar.
Bugünkü güçlü
liderlerinden ilgisini kesecek ordunun, herhangi bir vatanî görevi yapmaya
elverişli nitelik ve niceliği kaybedeceğinin farkına varmaksızın ve yalnız
hayale dayanan bir kötü niyetle çalışan bu ikinci grubun faaliyeti,
kendilerince istenilen neticeyi verirse doğacak vaziyet, ordunun tamamen
dağılması ve sonucunda vatanın mahvı demek olacağından bütün kuvvet ve
kudretimizle bu fikir ile mücadele edilmektedir. Bu mücadeleye şiddetle devam edilecek,
memleketin harap ve perişan olmasına uzanacak bu cereyanı durdurmak için
gereken her şey yapılacaktır. Bununla beraber söz konusu azınlığın Meclis’te
tehlikeyi gerektirecek bir kuvvet oluşturması şimdilik muhtemel değildir”. (a)
Merkez Ordusu’nun
devamlı harekatı sonucunda bugüne kadar Pontusçulara ait 117 büyük sığınak yeri
tahrip edilir.
(a)
Mecliste askeri
kumandanlar aleyhinde cereyan
13. XI. 1921
Şark Cephesi Kumandanı
Kâzım Karabekir Paşa Hazretlerine
Ankara: 13/11/1337
Meclisde epey zamandan
beri rüesayı askeriye aleyhinde hafi, celi bazı tezahürat görülmektedir. Bu
cereyanı tevlid ve idame etmek isteyenlerden bir kısmının gayesi alelıtlak ve
normal şekilde bir hükümeti mülkiyenin bütün nüfuziyle istikrarını görmek
vezaif i harbiye haricindeki hususata askeri müdahalâtın vukuunu men etmekten
ibarettir. Bir kısmını teşkil eden azâ, tedabiri fevkalâdeyi istilzam eyleyen
devrin geçtiği ve binaenaleyh bütün umur ve muamelâtın ahkâmı kanuniye
dairesinde yalnız alâkadar devairi mülkiye ve adliyenin faaliyeti ile tahşidi
lâzım geldiği kanaatindedirler. Diğer bir kısım âzâ vardır ki: Zahiren bu
nazariyenin istitaı altına gizlenerek her vesile ile davayı milliye pişva
olanların nüfuzunu kesr, erbabı iktidar ve namustan bulunan rüesayı askeriyeyi
vazifelerinden ib‘at etmek ve binnetice memleketin kuvayı maddiye ve
maneviyesini kendileri için sevab ad edilen bir istikâmete tevcih eylemek
istiyorlar. Bu günkü rüesayı muktediresinden tecerrüd edecek ordunun her hangi
bir vazifei vataniyeyi ifaya salih bir keyfiyet ve kemiyeti gaib edeceğinden
gafletle ve yalnız mevhum bir kasdla mesai eden bu ikinci kısmın semerei faaliyeti
kendilerine matlûp olan neticeyi verirse hasıl olacak vaziyet ordunun infisahı
tamını ve binnetice vatanın izmihlali tamını demek olacağından bütün kuvvet ve
kudretimizle bu fikir ile mücadele edilmektedir. Bu mücadelede kemali şiddetle
devam olunacak, memleketin harabisini müntec olmak mahiyetinde bulunan bu
cereyanı tevkif için icab eden her şey yapılacaktır. Mamafih mebhus ekalliyetin
meclisde mucibi tehlike bir kuvvet yapması şimdilik muhtemel değildir. Son
zamanda Nurettin Paşa Hazretlerinin merkez ordusu kumandanlığından infisalini
icab ettiren esbab hakkında arzı malûmat etmek için zikrini faideli gördüğüm
izahatı anifeden paşayı müşarileyhin bu muameleye maruz kalmasının en kuvvetli
sebebi her türlü muamelâtda umumi bir şikayete meydan vermiş olması... olduğumu
ilâve etmek isterim. Mamafi: Nurettin Paşa Hazretleri hakkında şikâyet edilen
mevadın büyük bir kısmının dakik bir tedkikten sonra kendisi için mucibi töhmet
olmayacağına şüphe yoktur, ötedenberi muamelâtı keyfiyesinden ve ihtilâsatmdan
bahsedilen Nihad Paşa dahi Meclisde müzakereye mahal kalmadan vazifesinden
alınmış ve Ankara‘ya hareket edilmiştir. Meclisin ekseriyeti azimesi ve hüsnü
niyetle müterharrik tabakası bir iki zatın vazifelerinden uzaklaştırılmalarıyle
tatmin edilmiş olmakla beraber ordunun başındaki bütün zevata hücum etmek
istiyen ve bu meyanda Şark cephesi kumandanı Kâzım Karabekir ve garp cephesi
kumandanı İsmet Paşalar Hazeratına kadar taarruzlarını teşmil eylemek kararında
bulunanlar beher gün bu maksatları için vesile ve fırsat beklenilmekte,
mevcudiyeti anlatılmaktadır. Böyle bir teşebbüs vukuunda orduda arzu ettikleri
neticeye vusullerini men için mümkün olan her şeyi yapmak, meclis ekseriyetinin
fikri selimine karşı meselenin vehameti katiyesini anlatmak, meclisle hakikati
karşı karşıya bırakmak kararındayız. Dahiliye Vekili Fethi Beyefendi memleketin
teşkilât ve kuvayı mülkiyesini emniyet ve asayişi milliyenin idamesini kâfil
olacak bir şekilde tamir ve tarsin eylemiş bulunuyorlar. Vesaiti mülkiye ile
memlekette temini huzur mümkün olduğu takdirde orduların yalnız cepheleriyle
meşgul olmalarmdaki faide azim olduğu gibi Meclis ekseriyetinin de temayülâtını
tatmine kâfi geleceğinden bu takdirde mevzuu-bahis menfi cereyanlara saha
kalmayacağı tabiidir. Hasbıhal tarzında olarak şark ve garp cepheleri
kumandanlarına arz edilmiştir.
Büyük Millet Meclisi
Reisi
Başkumandan
Mustafa Kemal
Kaynakça:
1-
Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007
2-Erol
Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008
3- Salih Karaoğlu, Kurtuluş Savaşı Destanı,
2010
4-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk'ün tamim, telgraf ve
beyannameleri IV, 2006
Yorumlar
Yorum Gönder