14 EYLÜL 1921 PERŞEMBE - Mustafa Kemal Paşa'dan millete bildirge.

14 EYLÜL 1921 PERŞEMBE

Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Zaferi’ni takiben cepheden millete bir bildirge yayınlar:

“...Avrupa’nın en mükemmel araçlarıyla donatılmış olan Konstantin ordusundan, ordumuzun donatım itibariyle de geri kalmaması ve hatta ona üste çıkabilmesi gibi inanılmaz mucizeyi, Anadolu halkının fedakârlığına borçluyuz”. (a)

Mustafa Kemal Paşa, “genel seferberlik ilânı”’nı bildiren bir emir yayınlar:

“14/15 Eylül 1921 gece yarısından itibaren bütün vatanda umumî seferberlik ilân edilmiştir. Mağlup düşmanı Anadolu içerisinde en son neferine kadar imha için ilân edilen bu seferberlikte amaçlanan gayeye varıncaya kadar, gerek duyuldukça silâh altında bulunan sınıflardan başka askerlik yaşındakiler de silâh altına çağrılacaktır”.(b)

İsmet ve Fevzi Paşa’lar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya Mareşal rütbesi ve Gazilik unvanı verilmesini teklif eden bir telgraf  gönderirler.

 

(a)

Yunan kuvvetini kırmak için millete beyanname

14. IX. 1921

Harp Karargâhı

14 Eylül 337

Mukaddes topraklarımızı çiğneyerek Ankaraya gelmek ve istiklâli memleketin fedakâr muhafızı olan ordumuzu imha etmek isteyen Yunan ordusu yirmibir gün devam eden pek kanlı muharebeden sonra avni hakla mağlup edilmiştir. Ordumuzun mukabil taarruza geçmesi üzerine yüzgeri etmek suretiyle kahraman Türk askerlerinin süngülerinden kurtulmak isteyen düşman ordusuna esnayı ricatında aman verilmemiş ve mühim kuvvetleri Sakarya şarkında imha olunmuştur. Sakarya‘dan geçerek şaşkın ve gayrı muntazam garba teveccüh eden kısımlarının dahi arkasını bırakmıyarak masum Türk milletinin hayat ve istiklâline canavarca tecavüz edenlere lâyık olan cezayı vermek için ordumuz sönmez bir azim ve celadetle vazifesini ifaya devam ediyor, İstanbulda o zaman kendisine Türk hükümeti namını veren ve fakat ecnebilere hoş görünmek gayretiyle Türk milletinin en mukaddes menafiini ayaklar altına alan vatan muhabbetinden mahrum bir takım ricalin caniyane müsamahasından bilistifade İzmire çıkan düşman bundan evvel dahi İnönünde, Dumlupınarda mükerreren Türk azm ve imanı karşısında makhur ve mağlup edilmişdi. Ancak bu derslerden ibret almıyan ve hiç bir hakka istinad etmiyerek mübarek vatanımıza tecavüz etmekte ısrar eden Yunanlılar bu defa Kral Konstantinin hırsı saltanatını tatmin için memleketlerinin bütün menabiini açtılar. Para, asker, malzeme hususunda hiçbir fedakârlıktan çekinmiyerek aylarca hazırlandılar. Ayrıca şarktaki menafii siyasiyelerini muhafaza etmek için masum kanların dökülmesini arzu eden bazı ecnebi dostlarının hafi ve celi muavenetlerine, teşviklerine istinad ettiler. Bu suretle vücuda getirdikleri muntazam ve mücehhez büyük bir ordu ile biperva Anadolu içerlerine saldırdılar. Düşünmediler ki Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri kendilerinin melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir. Filvaki milletimiz düşmanın hazırlıklarına mukabele için hiç bir fedakârlıktan çekinmedi. Ordumuzu takviye için para, insan, silâh, hayvan, araba velhasıl her ne lazımsa kemali haheşle ibzal etti. Avrupanın en mükemmel vesaitiyle mücehhez olan Kostantin ordusundan ordumuzun teçhizat itibariyle de geri kalmaması ve hatta ona tefevvuk edebilmesi gibi inanılmaz mucizeyi Anadolu halkının fedakârlığına medyunuz.

Maksadı millî uğrunda efradı milletin menafii hususiyelerini istihkar emrinde gösterdikleri harikalar ahfad ve ensalimizin ilelebed sermayei mefhareti olacaktır. Bu umumi gayretler sayesindedir ki ordumuz mevti istihkar için hiç bir dakika tereddüt etmiyecek surette yüksek bir kuvvei maneviye ile düşman üzerine atıldı. Canımızı, namusumuzu almak üzere Haymana ovalarına kadar gelen düşman efradı esir düştükleri zaman alicenap askerlerimizden ilk nidayı istirham olarak bir parça ekmek istemeleri manzarası mağrur düşmanlarımızın akıbetini gösteren manidar bir levhadır. Bu derece azim bir hissi fedakâri ile topraklarını müdafaa eden milletimiz ne kadar iftihar etse haklıdır, istiklâl mücadelemizde inayeti samedanisini Türk milletinden esirgemeyen Cenabı Hakka hamdü sena etmeği asla unutmıyalım. Bizler esasen meşru olan davamızda inayeti ilâhiyeden hiç bir zaman ümidimizi kesmedik. Hiç kimsenin hakkına tecavüz etmek istemediğimiz gibi diğerleri tarafımdan da hakkı hayat ve istiklâlimize riayet olunmasından başka bir davamız yoktur. Hududu milliyemiz dahilinde müdahelei ecnebiyeden azade olarak her medeni millet gibi hür yaşamaktan başka bir gayesi olmayan Türk milletinin hakkı meşruu nihayet alemi insaniyet ve medeniyet tarafından teslim olunacaktır. Ancak silâhlarımızı maksadımız temamen istihsal olunduktan sonra bırakacağımızdan pek karib olan bu mesud ana kadar kemafissabık bütün efradı milletin azami gayret ve fedakârlık göstermesine intizar eylerim. Cenabı Hak tevfikatı samedaniyesini idame buyursun amin.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi

Başkumandan

Mustafa Kemal

 

(b)

En son Yunanlıyı yok etmek için genel seferberlik ilanı

13. IX. 1921

Bilumum Vekâletlere, Şark, Garp, Elcezire cepheleri Merkez ordusu

Kastamonu havalisi, Adana mıntakası, Ayıntap mıntakası ve Ankara Kumandanlıklarına

14/15 Eylül sene 337 nısfılleyilden itibaren bütün vatanda umumî seferberlik ilân edilmiştir. Mağlûp düşmanı Anadolu içerisinde en son neferine kadar imha için ilân edilen bu seferberlikte istihdaf edilen gayeye erinceye kadar lüzum hasıl oldukça silâh altında bulunan sınıflardan mada esnan erbabı tahtı silâha celb olunacaktır.

Silâh altına celb edilecek sınıflar Müdafaai Milliye Vekâletince tayin ve icap eden makamata tebliğ edilecektir. Bilumum Vekâletlere ordu ve müstakil kolordu ve mıntıka kumandanlıklarına tebliğ edilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi

Başkumandan Mustafa Kemal

 

Kaynakça:

1- Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2007

2-Erol Mütercimler, Fikrimizin Rehberi, 2008

3-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün tamim, telgraf ve beyannameleri IV, 2006

Yorumlar